Taş Mescit – Çankırı

tas_mescit___cankiri.jpg

Çankırı’nın Tarihi Mimarisi: Taş Mescit

Çankırı, tarihi ve kültürel mirasıyla önemli bir şehirdir. Şehrin tarihine tanıklık eden önemli yapılarından biri de Taş Mescit’tir. Selçuklu Dönemi’nden kalma bu yapı, Çankırı’nın en önemli tarihi eserlerinden biridir ve mimarlık tarihi açısından büyük bir değere sahiptir.

Tarihi ve Özellikleri Taş Mescit, Cemaleddin Ferruh Şifahanesi ve Darülhadisi olarak bilinen iki yapıdan oluşmaktadır. Bu iki yapı, Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat döneminde, Atabey Cemaleddin Ferruh tarafından 1235 yılında inşa edilmiştir. Şifahane olarak kullanılan yapı, sağlık hizmetlerinin verildiği bir merkez olarak hizmet vermiştir. Şifahane, moloz taştan yapılmış olması ve arazinin durumundan dolayı zamanla yok olmuştur. Ancak Darülhadis kısmı, günümüze kadar korunarak gelmiştir.

Darülhadis ve Mescit Darülhadis, önemli bir tarihi yapıdır ve günümüze kadar korunarak gelmiştir. İki katlı olarak kesme taştan yapılmış olan Darülhadis, dışarıdan iki duvar ve bir köşe kulesi ile desteklenmiştir. Bu yapı, Cemaleddin Ferruh’un Türbesi’ni de içinde barındırmaktadır. Darülhadis, tekke ve dergahlar kapatılana kadar bir süre Mevlevihane olarak da kullanılmıştır.

Önemi ve Sembolleri Taş Mescit’in önemli bir özelliği de üzerinde bulunan figürlü parçalardır. Bu parçalardan biri, gövdeleri birbirine dolanan iki ejder (yılan) motifidir. Ejderlerin başları karşılıklı olarak biçimlendirilmiştir. Bu motif günümüzde “Tıp Sembolü” olarak kullanılmaktadır. Diğer bir figürlü parça ise, başlı başına bir heykel görünümündedir ve “Eczacılık Sembolü” olarak kullanılmaktadır.

Sonuç Taş Mescit, Çankırı’nın tarihine tanıklık eden önemli bir yapıdır. Selçuklu Dönemi’nden kalma bu tarihi eser, şehrin kültürel mirasına büyük bir katkı sağlamaktadır. Günümüzde ziyaretçilerine tarihi bir atmosfer sunan Taş Mescit, Çankırı’nın önemli turistik mekanlarından biridir.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık